Sınırlar, devletler için her daim sorun olan unsurlardan biridir. Yeşil Hat uygulaması da sınır sorunlarının ortadan kaldırılması için ortaya çıkmış bir uygulamadır.
1950’li yıllarda tek bir merkez olan Kıbrıs’ta zaman geçmesi ile birlikte Türk varlığı yok sayılmaya başlanmıştır. Üstelik 2. Dünya Savaşı sonrasında Yunanistan, Kıbrıs üzerinde asker toplamaya başlamıştır. Bu çerçevede zulme uğrayan Türkler, adadan tamamen atılmak istenmiştir.
Yeşil Hat Nedir?
Yeşil Hat (Atilla Hattı), KKTC ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’ni birbirinden ayıran askerden arındırılmış bölgeye verilen isimdir. Lefkoşa’yı kuzey ve güney olmak üzere 2’ye ayırmaktadır. Toplamda 346 metrekareye yakın bir alana ulaşmaktadır.
Orta bölümde yer alan BM Barış Kuvvetleri bölgeler arasında pasaportlu olarak geçiş sağlanabilmesine olanak tanımaktadır.
Lefkoşa, günümüzde dünyada yer alan tek Yeşil Hat olmak özelliği taşımaktadır. Yeşil Hat’ın kuzey kısmında Türkler güney kısmında ise Rumlar ikamet etmektedir. Hattın kuzey ve güney kısımlarında 2 farklı devleti aynı başkenti paylaşmaktadır.
Kıbrıs’ta tampon bölge ilk defa 1964’te kuruldu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 353 (1974) sayılı Kararı uyarınca Yunanistan, Türkiye ve Birleşik Krallık dışişleri bakanları Cenevre’de bir araya geldi ve yeni sınırlar belli oldu. Yeşil Hat, 3 farklı sektöre ayrılmış durumdadır. Şuanda Arjantin, İngiltere ve Slovakyı birlikleri tarafından korunmaktadır.
Yeşil Hat Kurucusu Kimdir?
Yeşil Hat kurucusu olarak ise İngiliz General Peter Young gösterilmektedir. General Peter Young, İngiliz barış gücünün komutanıydı. Askerler Lefkoşa’da belirli bölgelere yerleştirildikten sonra yeşil renkte bir çini kalemle bu hattı çizmiştir.
Yeşil Hat Özellikleri
Yeşil Hat, iki kesim arasında bir sınır olduğu için özellikle Berlin Duvarı ile bir tutulmaktadır. İsteyenler pasaportları ile hattın karşı tarafında kısa süre içerisinde geçiş yapabilmektedir. Bu açıdan bakıldığında Yeşil Hat uygulamasının oldukça modern ve düzenin sağlanması açısından uygulandığı net olarak görülmektedir.
Hattın uygulamaya konmasından sonra Türkler ve Rumlar arasındaki anlaşmazlıklar da ortadan kısmen de olsa kalkmıştır. Böylece Türklerin daha rahat bir şekilde hayatlarına devam edebilmeleri garantilenmiştir.
Hattın sınırlarının bozulması ya da özelliklerinin değişim göstermesi, olağanüstü olarak nitelendirilecek gelişmeler olmadığı sürece mümkün hale de gelmeyecektir.
2003 yılına kadar bu ara bölgede trafik ve geçişlerde birçok sıkıntı yaşanıyordu. KKTC tarafı ise bu geçişleri kolaylaştırmak ve her iki taraftaki Türklerin hayatlarını daha kolay idame ettirebilmeleri için zamanla bu kuralları esnetmiştir.
Faydalı Bağlantılar;
